Tuzsuz Deli Bekir.... İstemezük....

Sanırım çoğumuz duymuşuzdur Tuzsuz Deli Bekir - Bekri Mustafa karakterini... Rivayete göre "tuzsuz" nitelendirmesi hiç bir şeyi olmadığı (tuzu dahi yok) için.

Gel gelelim hikayemize...

Günün biride ahali ayaklanmış... Bağırıyorlar "istemezük... istemezük...." Tuzsuz Deli Bekir toplanmış kalabalığı görüp heyecana geliyor, o da katılıyor aralarına "İstemezük İstemezük...." nihayet sarayın önüne toplanıyorlar... Tabi Deli Bekir'in sesi hepsinden çok çıkıyor... Hem de babayiğit adam... En önlerinde Tuzsuz Deli Bekir saraya giriyorlar... Saraya girdikçe kalabalık dışarda kalıyor, nihayetinde padişahın huzuruna Tuzsuz Deli Bekir'i tek başına çıkarıyorlar... Öyle ya, Padişah'ın yanında cellatlar "Vurun Kellesini" dese hemen oracıkta vuracaklar isyancı başlarının kellesini...

Padişah soruyor... "Neyi istemiyorsunuz?" Tuzsuz Deli Bekir'in kalabalığın ne için toplandığından hiç haberi yok, o da niye bağırdığını söylüyor... "Padişahım; Beyoğlu esnafından meyhaneci Yorgi şarabı hem pahalı satıyor hem de içine su katıyor... Biz böyle esnaf istemezük..." Padişah peki derdiniz bu ise kolay diyip fermanı yazıyor... "Beyoğlu esnafından meyhaneci Yorginin meyhanesi kapatılacak, kendisi de sakız adasına sürgüne gönderilecek..."

Tuzsuz Deli Bekir elinde fermanla dışarda bekleyen kalabalığın önüne çıkıyor... Kalabalık merakla... Ne oldu, padişah ile konuştun mu? kabul etti mi istediklerimizi?... diye soruyorlar... Tuzsuz Deli Bekir "Evet Meyhaneci Yorgi'nin canına okudum meyhanesi kapatılacak kendi de sürgün edilecek" diyor... Kalabalık şaşkınlıkla "Bizim ne işimiz var meyhaneci Yorgi ile...  Sadrazam aczedilmiyecek mi?" Tuzsuz Deli Bekir... "Benim ne işim olur Sadrazam ile..."